Aleyna Saygan
Yayım Tarihi: 17.11.2024 | Okuma Süresi: 2 dakika
Hayatta çoğu zaman karşımıza belirsizlikler ve kontrolümüz dışında olan şeyler çıkabiliyor. Çünkü hayat, neredeyse her anıyla belirsizlikler ve sürprizlerle doludur. Dolayısıyla her an her şeye müdahale etmemiz pek mümkün olamıyor. Bazen bazı şeyler için en iyisi, en temizi, en güzeli, en sağlıklı olsun isteriz. Burada hatırlanılması gereken şey tüm bunlar oluyorken aslında diğer insanların ve çevre koşullarının da o durum üzerinde etkisinin olmasıdır.
Bir marangoz olduğunuzu düşünün ve bir masa yapacaksınız. Çok güzel gözüksün, çok kullanışlı olsun istiyorsunuz. O masa için en uygun ağaç türünü seçtiniz ve işlemeye başladınız. Günlere, haftalarca belki aylarca uğraştınız, tekrar tekrar yaptınız, bazen uykusuz kaldınız, bazen elinize bir çivi battı canınızı acıttı ama en sonunda tamamen bitti ve yeni sahibine gitmek için hazır. Fark ettiyseniz o artık sizin elinizden ve kontrolünüzden çıktı. O artık yeni sahibinin kontrolü altında. Siz onlara “çok iyi bakın, yıpratmayın” diyorsunuz ama belki çok iyi bakacaklar belki hor kullanacaklar. Bu artık sizin kontrolünüz altında olan bir şey olmayacak. Her gece başınızı yastığa koyduğunuzda, yolda yürürken veya her gün işe gittiğinizde “acaba şu an nasıl?” şeklinde soru sorarak o konuya aşırı odaklanmanız yalnızca enerjinizi tüketir ve yıpranmış, tükenmiş hissetmenize neden olur.
Marangozun "çok iyi bakın" dediği gibi, aslında kontrol kaybını kabul etmek, içsel huzuru bulmamızda bize yardımcı olabilir. Zaman zaman şimdi nasıl olduğunu düşünmek, merak etmek bu gibi durumlarda gözlenen bir endişe durumudur aslında.
İnsanlarda görünen endişenin temelinde geçmişteki sıkıntı veren olayların ve gelecekteki belirsizliklerin yer aldığını söyleyebiliriz. Bu iki durum da çoğu zaman bizim kontrolümüz dışında ilerler. Elbette ki bazı istisnalar vardır ama çoğunlukla çevresel koşullara ve diğer insanların davranışlarına müdahale edemeyiz. Bizler kendi kararlarımızı alıp ona göre hareket edebiliriz.
Zamanla yeni deneyimler edindikçe, farklı olaylarla karşılaştıkça hayatın kontrol edilemeyen yönlerini fark etmeye başlarız. Bu süreç, bizim için önemli bir öğrenme sağlar çünkü kontrol edebileceğimiz şeylerin farkına varmak ve kontrol edemediklerimizi kabullenmek bize içsel bir huzur getirir.
Stoacı filozof Epiktetos’a göre asıl olan, kişinin kendi hayatındaki olayları ve durumları kontrol altında tutması yerine aslında bu durumlara karşı kendi tutumlarını ve tepkilerini kontrol edebilmektir.
İnsan zihni, kontrol edemediği şeylerle başa çıkmakta zorlanır ve bu belirsizlik kaygıyı artırabilir. Ancak, bu zorlukları aşmanın yolu kontrolümüz dışında olan şeyleri serbest bırakmaktan geçer.
Hayat, sürekli bir değişim ve dönüşüm halindedir. Marangozun yaptığı masanın yeni sahibindeyken nasıl olduğunu devamlı düşünmesi yerine artık kontrolün başkasının elinde olduğunu kabul etmesi gerekir. Çünkü marangoz masası için ne kadar çabalamış ince ince işlemiş de olsa, onun için en iyisi verdiği emeğin değerini içinde taşımak ve hayatın akışına güvenerek devam etmesi olacaktır.
Copyright © 2025 mendorapsikoloji.com